23 Kasım 2017 Perşembe

Ozledim

Normal insanlar gibi giyinebilmeyi ozledim. Current mode: ciplaklik! Memeleri en kolay nasil disari cikarabilirim diye dusunerek giyiniyorum. Gomlekkalpben. Evde ise topless. Allahtan ev sicak.

Pantollarin hicbiri olmuyor. Gercek ama bak, hicbiri. Dun kizi azicik disari cikartayim dedim, kocamin pantolonunu giydim. Pacalarini kivirarak. Insaat ustasi mode on.

Kosturmadan sakince bir seylerle ugrasabilmeyi ozledim. Bu camasir asmak bile olabilir. Ha mikirdandi, ha agladi diye dusunmeden, kendimle basbasa kalarak...

"Bana mi seslendiler?" diye endise duymadan uzun ve sicak banyolari ozledim. Simdi ciktiktan sonra bir aglama olayi varsa gotum dona dona emzirme eylemine girisiyorum.

Sofrada normal insanlar gibi oturup yemek yemek luks benim icin. Gun icinde neler yedigimi cocugumun uzerindeki giysileri analiz ederek ogrenebilmek mumkun.

Kedimle kosturmali ziplamali oyunlar oynamayi ozledim. Hamilelik sonrasi o kivama geliniyor saniyordum. Meger o zamanlar daha rahatmis.

Orgu ormeyi, boya yapmayi ozledim.

Aksam film izlemeyi ozledim. Su anda kizim uykuya ben uykuya halindeyim. Zaten aksam da yemekten sonra onu uyutmaya calismakla geciyor.

Uykuyu ozlemedim ya. Ben de kendime sasiriyorum. Su andaki gibi 1,5 saat kesintisiz uyuyabiliyorsam tamam. Tabii bundan en az 3 tane olmasi gerekiyor. Bu haliyle yetiyor bana.

Evimin derli toplu olmasini ozledim. Simdi ev pis ve daginik. Kv icten ice cildiriyordur keh keh keh.

Isimi ozlemedim. Hic. Keske geri donmek zorunda olmasam. Ama psikodramayi cok ozledim. Iki oturumdur gidemiyorum. Aklim grupta. Canim grup.

Kizcem 40a kadar cok hizli buyudu gozumde. Niyeyse simdi zaman gecmiyor bana. Fazla mi rutin oldu, ne?





19 Kasım 2017 Pazar

Ilk bir ay



Sudan cikmis baliktim.

Hayatimda hic yenidogan bir bebegi tutmamistim. Bir de bizimki cirpicik bir sey. Kucuk. Sanki dokunsan kiriliverecek eli kolu.

Gobek bagi korkunctu! Hamilelik oncesi fikrim degismedi. Hastalikli bir doku varmis gibi, aciyacakmis gibi. Dustu. Rahatladim.

Doguma bu kadar kafa yoracagima sonrasini dusunmek daha mantikliymis gordum. Bebek nedir, nelerle karsilasir, sarilik nedir, beslenme duzeni nasil olmalidir... Daha nicesi hem de. Bazi seyleri bilseydim, simdiki gibi yapmazdim.

Tulum cok onemliydi. Cocugumun kucucuk totosunda bir sey durmadigi icin tulumlar kurtarici oldu. Gecenin bir vakti uyanip tepine tepine altindaki pijamayi cikartip sasirtmisti beni. Sonra dedim ki tulum...

Kaka yaptigi zamanki haline cok guluyorum. Belki de pek cok bebek oyle ama dedim ya hic deneyimim yok, bu yuzden benim icin yeni. Surati buzusuyor, ikiniyor, kizariyor, tek bir yere odaklaniyor veeee rahatliyor. Cok komik cok.

Eger uykusuz degilsem ki bu ara uykusuzluk benim icin 24 saat icinde bir iki saatlik toplamda 5-6 saatlik uyku ile ayakta kalmak demek; gun kolay geciyor, cocuk cok tatli geliyor, super hissediyorum kendimi. Uyku yoksa temel amac cocugu uyutmak ve kendim bulabildigim kisa bir zaman icinde uyumaya calismak oluyor, odak degisiyor. Uyku pek muhim.

Sut meselesi ile cebellesiyorum, hala. Emiyor ama duzgun mu, ben yeterli miyim, sagmaliyim ki sut artsin, mamayi birakabilecek miyiz (az once kocam buna inanmadigini soyledi mesela, sanirim simdi o pes etti, ben biraz daha umutluyum.). Prolaktin degerlerime baktirdim, kv yanimdaydi, onun bir kadin dogum uzmani arkadasi var, ona gittik kan degerlerine bakilsin diye, zaten senin prolaktin yuksek cikacak ki neden istiyorsun diye sordu. Sut sikintim var dedim bir sure anlamadi, en sonunda kv. devreye girdi, sutu az geliyor galiba o yuzden istiyor diye. Dilim varmiyor demeye. Oneriler hemen geliyor tabii, bol bol emzir, su ic, komposto ic, sivi al, tahin ye, dut ye, tatli ye, dereotu ye, bok ye falan diye. Haha, en son gecen gun kayinpeder yemek getirdiklerinde dari haslamislar, sut yapar bak, dedi. He amk, bir sen eksiktin.

Ilk bir ayi yaziyorduk degil mi? Ay cok pardon, hatlar karisti.

Bence artik bilincli guluyor. Ve yeni uyandigi zamanlar cok keyifli oluyor. Oyuncaklara tepki veriyor. Takip ediyor. Ona gore uzak mesafe olsa bile takip ediyor.

Su su su. Suda olmayi, suyla temas etmeyi cok seviyor. Kaka yaptiktan sonra poposunu yikiyorum. Cambazliklar yapiyoruz lavabonun altinda ama o bile hosuna gidiyor.

Uyku duzeni hala korunmakta. Saat dokuz sularinda uykuya dalip sabah 6-7 sularinda uyaniyor. Iki saate bir ben kaldiriyorum, onlari uyanmaktan saymiyorum. Iyi gidiyor. Tahtalara vuralim.

Aslinda benim o kadar uyumsuzluguma oyle sakin ki, istedigi seyler olduktan sonra yazik yavrumun com standart bir hayati var. Bunu gordukce hamilelik doneminde bazi hissizliklerim icin icim aciyor.

Bir kez fena isilik oldu. Her zaman aldigimiz bezi degil de (bak bak, dun bir bugun iki, her zaman aldigimiz bez diyorum.) baska bir markanin bezini aldik. Bu bez iyi degil gibi ama bitene dek kullanalim dedim. Ama surekli cisi tasiyordu. Bir gun aksam tam uykuya dalma saatlerinde bir turlu sakinlesmedi. Anlamadim, gaz sandim. Sonra bezine bakalim bari dedim, o sirada fark ettim. Bezin bel kismi surte surte kabartmis, cani aciyormus cocugumun da ondan agliyormus. Yazarken bile icim aciyor, ne garip. Hemen dus, sudocrem, eski beze geri donus ile birkac gune duzeldi cocumun poposu. ❤

Memede uyuyor hanimefendi. Sut konusjnda bu kadar takik olunca bilin bakalim sorun oluyor mu?

Haftasonu olunca sagi solu toplamak ya da biraz olsun kendime bakmak icin kocama veriyorum hanim kizimizi. Bir sure sonra bir bosluk hissediyorum. Ve geri aldigimda hah tamam simdi oldu diyorum. Ozluyor muyum? Fazla mi alistim? Yok canim...

Gece ozlemiyorum ama.:) Gece iki saatlik ayrilik bana iyi geliyor. Daha uzun olacak zamanlari da iple cekiyorum.

Saniyorum ve diliyorum ki uyudu hanfendi. Ben de uykuya o zaman.

Hadi bakalim.










12 Kasım 2017 Pazar

Ay yuregime indireceksiniz ruya hanim!

Gece oyle bir ruya gordum ki aklim cikti aklim!

Iki beslenme saati arasinda kicimda pireler oynasir dururken ruyamda hamile oldugumu gordum! O kadar gercek bir ruyaydi ki kalkmam gereken alarm calistiginda "Nayir, nolamaz!" diye dehsetle uyandim.

Hamileyim, nasil tespit ediyorum bilmiyorum ve niyeyse cevremizdeki herkese soyluyorum. Lan bu kadar erken nasil olur tek sevismeyle olur mu, ne ara hormonlar normalledi, korunmamis miydik diye zibilyon sey sorguluyorum.

Kocami tek basina yakaladigim bir yerde sikistirip yalvariyorum "Noluuuur nollluuuuuurrr istemiyorum, yapamam, bas edemem." diye. Neyse ki "Haklisin, bakalim napabiliriz?" diyor. Sonra arastirip bakiyorum ki bebek 16 haftalik! Kocama soyluyorum artik cok gecmis yapamayiz diye.

Sonra sahne mi degisiyor, olacaklar film seridi gibi gozumun onunden mi geciyor anlamiyorum, bir erkek bebek, tosuncuk, biraz da afro amerikan melezi gibi, gece yatiriyorum uyaniyor yatiriyorum uyaniyor. Kiz uyurken o uyanik o uyanikken kiz uyuyor. Ama ben hic uyuyamiyorum!

Sonra biraz daha buyuk hallerinde oynadiklarini goruyorum. "Ay iyi guzel de ne gurultu" diye ic geciriyorum.

Iyice cebellesirken saatin caldigini duydum yine. Kim bilir kacinci ertelemeydi.

Oh dedim kendime geldigimde.

Aklim cikti aklim.

11 Kasım 2017 Cumartesi

Lohusalik

Herhalde bir kadinin hayati boyunca yasayabilecegi en gelgitli donem.

Kendimi demir lady olarak bilen ben oyle bir yumruk yedim ki aklim sasti. Duygusallik, sevmeler, nefret etmeler, krizler, mutluluktan delirmeler... Ve  bir anda! Her sey bir anda degisiveriyor, ipler elden kaciveriyor, giden kontrolsuzlugun ardindan aval aval bakiveriyorum. Oylece...

Cevremdeki insanlar yardim etmek icin kendilerince iyi ya da kendilerine iyi gelen seyleri yapmak istediler. Ve tabii ki soylediler. Unuttuklari ve dikkate almadiklari nokta ben faktoruydu. Ben bu isin neresindeydim, ne kadarini talep ediyor, ne kadar duymak istiyordum.

Insanin canini genelde en cok yakinlarinin davranislari acitiyor. Surekli gittigim supermarkette calisan kiz da bana bebegimin emip emmedigini sordu mesela. O beni etkilemedi. Evet deyip gectim, aciklama yapmama gerek yoktu, onun da takip edecegi yoktu zaten.

Anneler konusu cok ayri. Kendi anneni kayirip digerine tu kaka yapma olasiligi cok yuksek. Onlarin da demir lady olmasi lazim. Benim annem genelde oyleydi. Sadece iki kez cok fena cikistim ona. Birisinde kesinlikle cok hakliydim ama siddetim ne hos falan degildi.

Oturdugumuz yerdeki bir komsumuzla telefonda konusuyordu. Karsi taraf malum soruyu sormus olacak ki annem "Emiyor ama yetmiyor." diye baslayan ve acili bir ses tonuyla devam eden -benim icin cok dramatikti, resmen kucuk Ceylan falandim o esnada- bir sekilde benim sureci anlatmaya basladi. Telefonu kapadi, odaya geldi, " x teyzen selam soyluyor." dedi ve ben neredeyse kadinin agzina sictim! Uzuldu, gozleri doldu ama yine de bir sey demedi canim. Sonra gonlunu aldim. O da bir daha boyle bir diyalog kurmadi kimseyle.

Ikincisi de benim 10. gun kontrolum icin Izmir'e gittigimizde oldu. Sokakta cocuk aglamaya basladi. Bizim de sudan yeni cikmis baliklar olarak elimiz ayagimiz birbirine dolandi. Emzik aranmaya basladik bir turlu bulamadik. Kocam bebegin uzerine pusete egilmis durumda, sirtinda sirt cantasi, ben onun uzerine egilmis durumda, cantada emzik araniyorum... Suratlarimizda dehset ifadesi, bu cocuk nasil susacak?! Annem de yanimizda guldu bize. Donup bok gibi bir ifadeyle ona "Niye guluyosun?" dedim. Ona cok bozuldu ve uzunca bir sure surati toparlanmadi.

Baska kucuk seyler de olmustur ama benim aklimda kalanlar bunlar.

Kv ile daha farkli surecler tabii. Emzirirken yanimda olmasini istemedim. Hala istemiyorum. Donup dese ki "Ne kiymetli memen varmis" diyecek lafim yok. Onunla bu zamani paylasmak istemiyorum. Yapamiyorum, rahat edemiyorum.

Onlarla tamiri zor olacak bir dolayli diyalog icine girdik. Beni cok uzduler. Isim meselesini anlatmistim. Bencillik yaptilar. Ha, sirf onlar degil, babam da oyle. Ama babami biliyorum, nasil saf disi birakacagimi biliyorum. Catir catir kavga eder yine de sorunu cozerim onunla. Ya da cozmem. Ama surecin nasil isleyecegini biliyorum. Ama kocamin ailesi ile oyle degil. Onlari o kadar tanimiyorum. Ve hala cocuguma ismi ile hitap etmediler. Bunu da fark etmiyor degilim.

Ikincisi Kv. eve gelip gelip aglamakli oluyordu. Hatta gozumuzun onunde aglamisligi da var. Mutluluktan falan da degil ha, baska bir sey. Bir kurtlanma hali. Hala ne oldugunu bilmiyorum. Bilmesem daha iyi. Ama benim gozumun onunde aglama. Aglayacaksan gelme. Geleceksen guclu dur. Sahne senin degil cunku. Benim bile degil, bebegin.

Neyse ki annem onbes gun kaldi ve gitti. Sonra bir hafta kocamla evdeydik. Sonra da gunduz kimse cat kapi gelmedi sukur ki. O yuzden ben biraz rahat ettim. Zorlaniyorum evet ama ruhuma daha iyi geliyor. Ustelik evde donla dolasmak bedava!

Ziyaretciler meselesi var. Her ne kadar cok sevdiklerim de gelmis olsa kimse kusura bakmazsa gelmeselerdi keske diyecegim. Duzen bozuluyor ve fikir beyan etme ustalari cogaliyor.

Or; usudu mu, eldiven mi giyse, ac mi, tuh tuh neden agliyor, uykusu gelmis annesi, aaa aglama bak cok ayip, o kadarcik giydirmeyin (ev 30 derece. Santigrat.), birazcik su ver istersen pamukcuk olmaz, emzige bal sur oyle ver, gel bakayim nasil emiyor... (son ikisi anneannemin bombalari.) Bunlarin hepsi belki de fazlasini duydum.

Ve kiyaslamalar... Sinavda neden 90 aldin bak Murtigul 95 almis, demenin baska versiyonlari var dillerinde. Ebeveyn olmak boyle bir sey. Ogrenmek ve yapmamak lazim. Ama daha simdiden kilo meselesi yuzunden kiyaslaniyor cocugum.

Mama konusunda herkeste bir uzuntu duyma hali olusuyor. Ya da ben abartiyorum belki de. Cunku benim hep duygum bu olurdu.

Ama yine de 40 cikarmanin bir anlami varmis. Ha bizim daha hala olmadi. Ama bir ay bile rahatlatiyor insani. Alisiyor. 4. Gunde misafir geldi bana, daha ameliyat yaralarim hatri sayilacak kadar agriyordu. Bir de herkes Izmirde olunca.

Geldi gecti diyelim ama bebek bakimi konusunda soyle bir yanlis var ortada. Herkes durum tespiti yapiyor. Iyi guzel. Ama cozum konusunda pek bilgi yok. Mesela bana kimse sut konusunda problem varsa daha cok, daha cok, dahaa da cok emzirmelisin demedi. Ilk gunlerdeki derdim gece uyusun ben de uyuyayim oldu. Kimsenin gece prolaktin artisi oldugunu bilmesini beklemiyorum elbette ama o kadar cocuk buyuttunuz, gece bebegin uyanip emmesi gerektigini de soylemeniz gerekirdi. Ha uyaniyordu zaten bebek ama o donemlerde salak gibi niye uyaniyor allah allah, mama yapmaliyiz derdine dusmustuk.

Benim en buyuk eksikligim dogum sonrasi bebek bakimi noktasinda arastirmamak ve okumamak oldu. Cogu gebenin yaptigi gibi dogum surecine odaklandim. Bu konuda tez hazirlayacak olmanin da etkisi var elbette. Fakat dogum sonrasi cok ama cok onemliymis. Asil zorlukla mucadele burada basliyormus.

Simdilerde lll ve bybo web sayfalarindayim. Okuyorum. Ve cozum uretmeye calisiyorum. Anlamaya calisiyorum. Keske daha once kesfetmis olsaydim. Ama umarim zararin bir yerinden donecegim. Degilse de elimden geleni yaptim derim.

Lohusalik zor zanaatmis.

Bu konuda biraz calisip psikoegitim programi yapmak lazim, cok onemli, cok ciddi destek acigi var. Kadinin, ailesinin, birincil yakinlarinin biraz daha ayik olmasi lazim. Destek olurken kostek olmasinlar diye.

Kocamdan bahsetmedim. O hep destekti. Bebekli hayata gecme surecinde bazen takildigi yerler olmadi degil, mesela hala haftasonu sabahlari 12ye kadar uyuyabilecegi yanilgisina kapilmak gibi. Ama bazi konularda bana benden cok guveniyor, su an en bocaladigim yer sutumun ne kadar geldigi. Ona gore iyiyim daha da iyi olacagim. Bazen hiecinlasiyorum mesela, toparliyor hemen beni. Iyi geliyor, iyi hissettiriyor. Iyi bir baba olmaya calisiyor iyi bir koca olmanin yani sira. Ben panikliyorum cok fazla. O sakin. Her sey yolunda diyebiliyor buna gercekten inanarak. Birlikteyken cok daha iyiyiz.

Yazik kedi oglum pesimizde surekli, ondan da bahsetmeden edemeyecegim. Iyi huylu bir cocuk oldugu icin cok sansliyim. Sakin, sirasini bekleyen, yatmaktan yatmaya birbirimize kavustugumuz bir donemdeyiz. Ne kosturmali oyun, ne ip oynama dogru duzgun yapamiyoruz. Ama olsun, birkac aya toparlariz eminim.

40 bitmedi. Ama lohusalik bitiyor yavas yavas. Bildikce daha kontrollu oluyorum. Ve suna inaniyorum; bildikce el vermek lazim. Bir sonraki gebe arkadasima bu konuda elimden gelen yardimi yapacagim ki araya baska kanallar karismasin, parazit yapmasin. Tabii o da isterse.

Ogrendigim bir sey de bu iste. Once sorulacak, sonra yapilacak.

Dilerim ki herkesin bu donemi kaygisiz, tasasiz, istedigi kisilerle, istedigi destegi alarak gecsin. Ama su da bir gercek: Lohusa dedin cadi olur! :)




10 Kasım 2017 Cuma

Kizce ile dorduncu hafta

Mehter takimi gibiyim. Iki ileri bir ger, gidip geliyor duygudurumum. Bugun cildirmacali bir seyler yasadim ama dun muhtesemdi.

Krizlerimin sebebi malum. Doktordan dondukten sonra cozutuyorum ben. Kilo almamis kilo almamis. Az kilo almis da degil bak, ALMAMIS. Iyi almamis... Her mama sonrasi ya biberona alisirsa ne bok yeriz zaten sut ne kadar geliyor bilmiyorum dertleri. Hayatimda ilk kez psikolog olarak kendime bir faydam olsun isterdim. Canim cok yandi buyuyene dek. Yetiskinlikte de elbette. Ama hic bu kadar aci cektigim, yetemedigim, yapamadigim bir zaman yok.

Hani emme konusunda dogumdan once yazdigim bir yazi vardi. At cope. Yetebileyim evlenene dek emzircem.

Neyse, kendi dertlerim bittiyse kizima geceyim ben.

Dort haftaa! Vay amk bir ay bitti bile aslinda. Gozuyle oldukca takip yapiyor, bence refleks degil, kesin gulumsuyor, buyudu be.

Duygulanimim da farklilasti. "O iyi olsun da..." cumlelerim cogaldi.

Artik memede degil omzumuzda uyuyor. Yuzustu kurbaga seklinde yatiriyorum gunduz. Daha uzun uyuyor. Moro refleksi hala devrede oldugu icin yuzustu yattiginda islemiyor, uykusu daha iyi oluyor.

Kendi basima banyo yaptiriyorum. Alip kucagima dusa giriyoruz beraber. Ozellikle yogun kaka sonrasi cok guzel oluyor :D

Su, sut meselesi de iyi olsa her sey iyi olacak.

Simdiki doktora guvenmiyorum ve her seyden once sevemedim onu. Butun kontrolleri kilo alimi uzerine. Sordugumuz seylere adam akilli yanit alamiyoruz. Degistirmek lazim.

Dedigim gibi. Kilo disinda iyi gidiyor kizim.

Gerci annemin dedigini yapmak gerek. Kotu kotu... Vallaha kotu! :)

5 Kasım 2017 Pazar

Kizce ile ucuncu hafta

Resmen bir dolu bir bos geciyoruz.

Bir gun cok sakin daha uyumlu, diger gun biraz mizmiz gece uykusu duzensiz oluyor.

Tek duzeni gece ve gunduzu fark edebilmesi. Cok ilginc ama hava kararinca -yasasin melatonin- uykusu geliyor. En gec 22.00 uyumus oluyor.

Goz enfeksiyonu yasadi. Ilac kullaniyor ama iyilesti sayilir. Ara ara olabilirmis bu, oyke dedi doktor.

Bir gunde emzik almaktan vaz gecti. Cok garip. Uyudu uyandi ve i ih, istemiyooom dedi ve almadi. Iyi mi kotu mu tartisilir. Her seyin bir artisi bir eksisi var cunku.

O dunyaya adapte olmaya calisirken biz de ebeveyn olnaya adapte oluyoruz. Bocaliyoruz burnumuz boka batiyor. Gercek anlamda da batiyor. Kaka yapmiyor diye dertlenirken motoru calistirdi bizim kiz, yiyor siciyor, yiyor siciyor. Oyle ki uykuya dalacak oluyor, bez degistirdigimiz icin uyaniyor hooop yeni bastan. Sinir bozucu cok.

Lohusalik cok fena. Kontrol edemiyosun kendini var ya oyle fena. O kadar cok agliyorum ki aklin cikar. Ama sinirden degil. Tuhaf bir huzun hali var, emzik verdik agla, kundak yaptik agla, kaka yapti agla... Kotu bir aglama degil ama bicimsiz, kontrolsuz bir aglama. 40 yapar deyince geciyor muydu?

Kendimizi deli sorguluyoruz. Ikinciyi yapanlara, "cicik cik gizil gilsinize" diyenlere hayretle sasiriyoruz.

 Bir arkadasim hamile oldugunu ogrendi yeni. "Ayy cok sevindiiiiim." derken icimden "Agzina sicilacak yavruuuum." diye ic gecirdim. Neyse. Isssaaallaaah iyi olur.

Emiyor mu sorusu devam. Heveslileri cok. Nasil oldugu sorulan hep kizce. Ben? Ben bagrima ozgurlugumun tasini bastim. Kaybina agitlar yaktim. Ben kim kopeksem artik...

Misafiri hala sevmiyorum. "Ay ne zahmet ettiiin." nasil yalan bir laf, degil mi? Bu durum bende bir isik yakti. Bundan sonra lohusa ziyaretine -ki gitmem, lohusaya gidilmez arkadas!- hicbir sey yapmamasi adina israrda bulunup kesin teyit alip elim kolum dolu yemekle gidecegim.

Gecen gun kayinvalide fena faka bastirdi beni. Istanbuldan yegeni ve esi geldi. Ben saniyorum ki borek corek getircek. Evde de bir sey yok dogru duzgun. Bir geldiler elleri bos. Allahtan ekler almistik. Bileydim bi kek cirpardim.

Lohusalik zor. Kizce gun gectikce daha guzel. Evlat kedim cok tatli. Yavrum iki oyun oynandi mi mutlu oluyor. O kadar kiyamiyorum ki ona. Gerci hicbirine kiyamiyorum. Evlat iste...





1 Kasım 2017 Çarşamba

Anne olmak 1

Su an bunu uykumdan fedakarlik ederek yaziyorum. Ama yazmam lazim. Yazmazsam unuturum, tazeyken yazilmali. (Yazi uc gunde tamamlandi!)

Hamilelik doneminde yasanan seyler; iyi beslenmeye calisma, unutkanlik, alinganlik her ne varsa... Ki ben cogunu yasamadim, hicbir seymis. Zor gebelik donemi gecirenler elbette vardir, ayrica herkesin algisi baska baska. Ben demir lady olarak gebelik donemini nasil rahat gecirmisim ve nasil da ruhum ve bedenim anne olmaya hazirlanmamis bunu goruyorum su an.

Hazirlanmamis demekten kastim su: bebek geldikten sonra hemen anne oldum duygusu yasamadim. Herkesle yasadigim iliski sekli kendi cocugumda da ayni rutinde ilerledi. Tanidikca alismak, tanidikca sevgi duymak.

Annelikle ilgili yapmam gereken seyleri olabilecek kadar titizlikle yapmaya calisiyorum. Emzirmek, bez degistirmek, sagligini korumaya calismak, ilgi gostermek, gece kucucuk bir mik desin kosup yaninda bitmek, acaba uyurken bir sey olmus mudur diye sacma endiselere kapilmak...

Bunlarin hicbiri gebelik doneminde kendini hissettirmedi bana. Belki de yapamadigimi, eksik kaldigimi dusundugum yerler hep bundan cikiyor. Calismadigim yerden soru geliyor, biliyorum zannediyorum bos cikiyor.

Bebek cok tatli. Gercekten. Bazen durup durup mincirasim geliyor, yalandan gulmeleri var sanki bile isteye yapiyor, beni taniyor, emerken uyuyakaliyor ve kafasini mememe dayayip uyumaya devam ediyor. Ne kadar rahatsiz oturursam oturayim bu uyku onun icin en rahat uyku oluyor. Ben onun icin farkliyim, goruyorum.

Bu guzel bir sey ve ayni zamanda endise verici bir sey. Koccaaamaaaaan bir sorumluluk veriyor bu durum.

Cidden seviyorum. Ama dolup tastigimi hissetmiyorum. Dogum egitiminden arkadaslar diyorlar ki "Cok baskaymis bebek sevgisi." Sanirim ben bunu kaciriyorum. Seviyorum mesela, kedimi sevdigim kadar seviyorum. Ki bu oldukca buyuk bir sevgi bence. Fakat daha mi fazlasi olmaliydi demekten kendimi alamiyorum. Onun icin olebilirim. Ama kedim icin de olebilirim.  Sanirim kacirdigim nokta su; dusununce: insanlar hep bebek gelince diger sevgilerin yalan oldugunu soylediler ve ben de onu bekledim. Artik geri kalan her seyi daha az sevecegim diye. Oyle hissetmiyorum. Bebegi de diger sevdigim seyler kadar seviyorum. Hele ki bu sirada kediye duydugumuz minnet costu. Yavrum, ilk evlat gibi, sirasinin kendisine gelmesini bekliyor. Kocam mesela, kediyi daha farkli sevmeye basladigini soyledi.

Bazen sikiliyorum. Ozellikle uykuya ihtiyac duydugum zamanlarda. Biri soyle gece avutuverse ve uyusam diyorum. Bazen kollarim agriyor, sirtim ve belim kopuyor emzirmeye calisirken. Hadi hadi ne olur uykuya dal ve ben de uyuyayim diyorum. Dusundugum gibi oldu. En sikintili zaman gece uykusu. Ama sanirim onu da bir sekilde iyi idare ediyorum. 3+1+1 saatlik uyku rutinim var yirmi gundur. Olsun.

Annem geldi kaldi benimle. Iki hafta kadar. Zor bir iki haftaydi. Bence bana karsi cidden sabir tasiydi. Ben zor bir insanim. Cok zor. Bunca yillik annem, ilk kez hakkini nasil odeyecegim diye dusundum. Ilk kez ona karsi borclu oldugumu hissettim.

Eger evde kocam olsaydi hep, dogum icin erkeklere de daha uzun sure izin verilseydi her sey daha kolay olurdu. Bu haftayi beraber geciriyoruz. Bence iyi gidiyoruz.

Annelik guzel bir sey mi? Hala emin degilim. Cok fena deli isi. Onceden demo verseler deli mi sevdi, istemem kalsin derdim.

 Kizim cok tatli. Ebeveyn olmak zor.
Bence hepimize kolay gelsin. Coook coook hem de.


Emiyor mu?

Hihieved var ya, Hande Birsay. Kitap yazdi konu basligi ismi ile. O kitap kapagina fotografini yapistirmak istedigim kisiler var. Koysam tam olacak.

O kisileri gormek istemiyorum. Ama bazilari cok yakinimda.

Sut meselesi buyukmus. Cok buyukmus...